Metin KURT

Tarih: 29.12.2024 20:27

"Bukelemun Misali"

Facebook Twitter Linked-in

"Bukelemun Misali"

Modern zamanların bukelemunu olmak, belki de insanın en doğal refleksi haline geldi. Ortam değiştikçe renk değiştiren, çıkarlarına göre şekillenen, kimin yanında ne konuşacağını, hangi tavrı takınacağını bilen insanlar topluluğu... İronik bir şekilde, bu insanlar bukalemun gibi hayatta kalmayı başarıyor. Ama ya ruhları? İşte, orası derin bir muamma...

Bir düşünün... Sabahları işe gitmeden önce ayna karşısında hangi yüzünüzü takacağınızı belirlemek zorunda mısınız? Patronun önünde gülümseyen, iş arkadaşlarınızla samimi görünen, eve dönerken yorgunluktan asık suratlı ama dışarıda tanıdık birini görünce tekrar mutlu maskesi takan bir karakter... Hangisi sizsiniz? Yoksa hiçbiri mi?

Birçok insan kendisi olmaktan korkuyor. Çünkü içtenlik, şeffaflık ve doğruluk, günümüz şartlarında cesaret ister. Düz olmak, olduğu gibi görünmek, adam gibi olmak artık zor zanaat. İşte bu yüzden herkes bir şekilde renk değiştiriyor. Güya zamana ve ortama uyum sağlıyor. Ancak unutulan bir şey var: Bukalemunlar renk değiştirerek kendilerini gizlerken, ruhlarını kaybetmezler. Peki ya biz?

İnsanlar neden renk değiştiriyor? Kimi zaman korkularından, kimi zaman kabul görmek adına... Aslında temel sebep, 'kendisi olamama' rahatsızlığı. Bu rahatsızlık modern çağın en bulaşıcı hastalıklarından biri. Herkes birbirine benzemeye, daha doğrusu "uyum sağlamaya" çalışırken, kendilerine yabancılaşıyor. Bir başkası olmak için kendinden vazgeçenlerin, günün sonunda aynaya baktıklarında ne gördükleri meçhul.

Halbuki hayat, bir tiyatro sahnesi değil. Sahte kimlikler, maskeler ve rol yapma zorunluluğu olmamalı. Doğal olmak, kendin gibi kalmak en büyük devrimlerden biridir. Kimse herkesi memnun edemez. Memnun etmeye çalıştıkça kendinizi kaybedersiniz.

Biraz ironik ama şu soruyu sormadan geçmeyelim: Eğer bukalemunlar doğada bu kadar mükemmel kamuflaj yeteneğine sahipken bile av olabiliyorsa, biz insanların maskeleriyle ne kadar hayatta kalabileceği tartışmalı değil mi? Belki de "göründüğümüz gibi olmak" en büyük savunma mekanizmamızdır. Çünkü sahicilik, insanın en güçlü zırhıdır.

Sonuç olarak, kendiniz olmaktan korkmayın. Düz olun, net olun, adam gibi olun. Renk değiştirmenin cazibesi kısa sürede geçer ama içtenlik, uzun vadede sizi ayakta tutar. Kimseyi memnun etme yarışına girmeyin. Kendinizle barışın, olduğunuz gibi görünün. Çünkü maskeler düştüğünde geriye sadece gerçekler kalır...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —