EŞEK SESİ DUYUNCA (Kıssa)
.
Bir zamanlar bir köye yeni imam atanır,
Ne imam köylüyü ne köylü imamı tanır!
.
Kısa sürede herkes birbirine alışır,
İmam da cemaatin birliğine çalışır!
.
Köylünün hallerinden tuhaf bir durum sezer,
Eşek sesi duyunca, hepsi abdest tazeler!
.
Toptan abdest almaya hiçbir neden göremez,
Yaşanan bu duruma asla anlam veremez!
.
Düşünür kara kara epeyce kendin yorar,
Sonra gider köylüye işin aslını sorar!
.
İçlerinden birisi imama cevap verir,
Olanları açıklar, merakını giderir!
.
Meğer ki yıllar önce yaşanmış bu doğrusu;
Cuma günü hutbenin teyemmümmüş konusu!
.
“Teyemmüm ederseniz abdest gibi yazılır,
Eşek sesi duyunca abdestiniz bozulur!”
.
Bizler bütün bunları hutbede duyduk derler,
O yüzden de hepimiz imama uyduk derler!
.
İmam, böyle bir şeyin olmasına şaşırır;
Bir yandan da iyice olayı araştırır!
.
Öğrenir ki eskiden köyün suyu hiç yokmuş,
Bütün köyün suyunu eşekler taşıyormuş!
.
İşte tam da bu yüzden o eski imam der ki;
“Abdesti toprakla da alırsınız velev ki!
.
Su yolunda eşekler bir kere anırmasın,
İyi anlayın bunu kimseler yanılmasın!
.
Eşek sesi duyunca demeyin zaman dardır,
Abdesti tazeleyin, çünkü artık su vardır!”
.
Ancak, köylünün biri gönülsüz dinleyince;
Hutbede okunana kalbini vermeyince!
.
“Eşek sesi duyunca abdestiniz bozulur,”
Sadece bunu anlar birden bire doğrulur!
.
Her gittiği ortamda bu cümleyi anlatır,
Anlatmakla yetinmez durmadan hatırlatır!
.
Belki işin kolayı bu, herkes ona inanmış;
Gereğini sormadan yıllardır uygulanmış!
.
Pir-î Fânî de hele; her duyduğun hak mıdır?
İlmin dışında kalmak, ilme müstahak mıdır?
.
MEHMET ŞAHAN (PİR-Î FÂNÎ)
20.02.2024 – KAPAKLI/TEKİRDAĞ

