HARUN SEZGİN


GÖLGE HÜZNÜ

aşkın dilinden


LEYLA AKILLI

Ve gece ellerini uzattı bana

Karanlığın ortasında gri bir nokta gibi kaldım

Yer gece gök gece dört-bir yanım gece

Kanatlarımı bağladı gurbetler uçamadım

Dizlerime indi dağlar yürüyemedim

Gözlerimden çekildi denizler yüzemedim...

Geceye gelene kadar aydınlıkta mıydım sanki

Önce bir akşamüstü geldi kırkikindiler sonrası

Ah bu hoyrat derin akşamüstleri

Günümü güneşimi sürükleye sürükleye götürdüler gurbetlere

Belki de gurbetlerden de öteye

Her defasında yeni bir sona hazırlanış ve ertesinde gelen akşamlar

İşte akşamlar ve akşamların bize müjdelediği karanlıklar

Siyah...Kara...Gece...Karanlık

Dağlarımdan şehrime

Penceremden odama

Ve gözlerimden yüreğime çöken karanlık ..

.Ve gece ellerini uzattı bana

Bir bir ortaya çıktı 'hazır kıta' dertlerim

Kapılarımı sürgüleyip pencerelerimi perçinlemek fayda etmedi

Küçük odamı doldurdu büyük hüzünler

Kimsesiz yatağımda yalnız bırakmadı beni yalnızlık

Ve odamda ve karşımda beliren bir ışık

Yılların yorgunu duvarımdaki bir resime yürüdü aklım

Leyla Leyla sayıkladım bir ismi

Sonunda aklımı Leyla ile bozdum

Gece ve karanlık 'mecnun' dedi bana

Oysa ben Mecnun değil Leyla akıllıydım

Odam karanlık

Yüreğim soğuk yatak

Hayallerim bile hüzün

Ama aklım hep Leyla