Siyasi Partilerin çalışmaları hız kazandı.
Bu çalışmalar çerçevesinde yapılan hatalar da büyük.
Bunun bir örneğini Cumartesi günü yapılan MHP aday tanıtım programında gördük.
Program Aksaray’da MHP adına istenen tabloyu vermedi.
Aksine MHP’nin bugüne kadar girdiği seçimlerdeki etkinliklerinin analizi yapacak olursak, Tarihinin en düşük katılımını alan bir aday tanıtımı oldu.
Programdan çıkan partililerin yüzünden anlaşılmadı bu durum,
Söylemleri, kızgınlıkları, mutsuzluk ve umutsuzluklarından anlaşıldı…
Şimdi diyeceksiniz ki ” sen MHP’li değil misin? bunları neden yazıyorsun ?”
Belki de hain damgası vurulacak şahsıma !!!
Evet ben MHP’liyim.
12 yaşımdan beri bu hiç değişmedi.
Değişmeyecekte…
İçime sinmediği durumlarda bile, bu kutsal davanın her zaman yanımda olduğunu bilerek, bir gram hiçbir yöne sapmadım, sapmam da, sapmamda.
Lidere sadakat ise benim 9 Işık doktrini kadar kabul ettiğim, itaat ettiğim bir emirdir.
Lakin ben aynı zamanda bir GAZETECİYİM…
Gazetecilik mesleğinin kuralı ve etiği gereği de, tarafsızlık ilkemi 35 yıldır nasıl koruduysam, bundan sonrada korumaya devam edeceğim.
Eğer bir hata, bir sorun varsa, işin ucunda ailemde olsa bunu söylemekten, yazmaktan vazgeçmeyeceğim.
Umarım buraya kadar olan bölümde bunu, bağlı bulunduğum MHP dahil, tüm siyasi parti yöneticileri anlamıştır.
Benim ilkem tarafsızlık ilkesidir. Bunu da siz sevseniz de, sevmeseniz de uygulamaya devam edeceğim.
İşte tam bu nedenle de, MHP’nin aday tanıtımındaki hezimetini yazmak ihtiyacını duydum.
Bunun nedeni ise, MHP Teşkilatı ve 1.nci sıra Adayı Ramazan KAŞLI’nın tanıtım desteğini, sadece yazılı medya ve kurdukları bir WhatsApp grubundan istedikleri içindir.
Bu bir hataydı. Umarım hatalarını anlamışlardır.
GÜCÜNÜZÜ BİLİN, SİZ YAZILI MEDYANIN ÜSTÜNDESİNİZ…
Gelelim İnternet Medyası çalışanlarının kendilerine olan güvensizliğine…
Siyasilerin yazılı medyayı üstün görüp, pazarlıklarında da bunu yansıtarak örneğin 1000 lira yazılı medyaya veriyorsa, 250 TL internet medyaya uygun görüyorlarmış.
Yayınlamayın arkadaşlar !!!!
Bırakın, o zaman yazılı medya ile seçim kampanyalarını devam ettirsinler.
Yayınlamayın sosyal medyalarınızdan !!!
Yayınlamayın haber sitelerinizden !!!
Haber siteleri ve sosyal medyadan çiçek, böcek paylaşın. 250 TL için kolunuzu bırakın, parmağınız oynatmayın.
Bugüne kadar sizi ziyaret etmediler, sadece yazılı medyayı ziyaret etmişlerse,
Bugünden sonraki hiçbir ziyaret talebini de kabul etmeyin.
Sizde siyasileri yalnızlaştırın.
Unutmayın biz Haber siteleri EZİK değiliz !!!
Aksine bugünün Türkiye’sinde en güçlü olan bir akımın öncüsüyüz.
Bu seçimde İnternet Haber sitelerinin gücüne inanmayan ve desteğini almayan siyasi partiler, oy kaybedecekler !!!
Bunun afaki bir söylem olduğunu düşünebilirsiniz.
Seçimin sonunda ortaya çıkacak tablo anlatacak size.
Yazılı medyaya gösterilen itibarı görmeyen, internet haber siteleri umutsuzluk ve yeise kapılmayın.
Zira bu seçimlerden sonra haber sitelerinin ve sosyal medyanın gücünü görecek olan partiler için, iş işten geçmiş olsa da, onları bugün örnek alanlar, örnek aldıkları kişilerin , yanıldığını görünce bu hatadan dönecekler…
Bu seçimler çok şeylere kadir olacak.
Ak Parti İl Teşkilatı -Turan YALDIR ve Serkan ŞİMŞEK dışında sosyal medyayı HİÇ görenleri, HİÇ sayın !!!
Çünkü Sosyal Medya ve Haber sitelerinin gücünü görerek gerekli özeni gösteren, ayrım yapmayan, EZİK görmeyen sadece, Ak Parti Milletvekili Adayları ve teşkilatı ile, sadece Turan YALDIR’ın ve Serkan ŞİMŞEK’in haber sitelerine değer kattığını görmek mümkün.
Ama bu demek değildir ki,
Siyasi partilere ve adaylara hakaret edip iftira atalım, ithamlarda bulunalım.
Buna tenezzül ederseniz sizde aynı hatayı yaparsınız.
Çünkü bazen sessiz kalmak en iyi sesten, en iyi eleştiriden ve en iyi ithamdan daha güçlüdür.
Bu yüzden siz sessiz kalın onlarda kaybetsin
HABER SİTELERİNİ EZİKLİYORSANIZ SOSYAL MEDYAYI VE İNTERNET AĞINI NEDEN KULLANIYORSUNUZ !!!
Tabi bütün haber siteleri için bu geçerli değil.
Bazı haber siteleri, bilindik alışkanlıklarından vazgeçmiş değiller.
Bilindik alışkanlıklarını ve yayın çizgilerini hiç değiştirmiş değiller.
Yine şantaj, tehdit ve asılsız haber çizgileriyle devam ediyorlar.
İftira ve çamur kampanyaları yürütmeye de devam ediyorlar…
Onların bu çizgisi, tüm haber sitelerine bakış açısını değiştiriyor.
O halde onları da yalnızlaştırmak gerekiyor ???
Siyasiler ve devletin bazı kurumları gibi, onlardan çekinip, onlarla hareket etmemek gerekiyor.
Sonuçta önemli bir seçim sürecine girdik.
Görüştüğüm her haber sitesi sahibi, siyasilerin kendilerine değer vermediğini,
Seçimde reklam çalışması yapmadıklarını, yapsalar bile, yazılı medyaya üç katı fazla teklifte bulunurken kendilerine 1.500 TL gibi bir teklifte bulunulduğu söyleyerek serzenişte bulunuyorlar.
Gerekçe şuymuş!!!
Gazetelerin masrafları varmış, eleman çalıştırıyorlarmış, sigorta yatırıyorlarmış falan filan.
Eeeeeee karşılığında devletten de para alıyorlar, bunu neden dillendirmiyorlar ???
Biz haber sitelerinin de kira ödedikleri ofisleri, elektriği, suyu, interneti, elemanın maaşı sigortası, vergisi, üstelik götürü olmayan vergisi gibi bir çok ödemesi var.
Biz neden dillendirmiyoruz ?
Kısacası siyasilere buradan bir şey hatırlatmak istiyorum.
Eğer haber sitelerini EZİK olarak görüyor, onların size bir katkısı olmadığını düşünüyor ve yazılı medyayla devam etmek istiyorsanız bu sizin en tabi hakkınız.
Buna saygı duymak düşer bize.
Ama EZİK muamelesi yapıp, birine 5 bin lira değer biçerken diğerine 1 lira değer biçiyorsanız ve bunun karşılığında tüm sosyal medya hesaplarını kullanıp sadece size bağımlı olmasını bekliyorsanız yanılırsınız.
Bugün sizin biçtiğiniz değeri, ben kendi adıma size biçiyorum.
Haber sitelerini EZİK’lemeniz için kimden akıl alıyorsanız,
Onlarla yolunuza devam edin…
Şahsen benim, sizin biçtiğiniz bir değere ihtiyacım yok.
Sizin biçtiğiniz değeri ben size vereyim gönderin İBANLARINIZI……