Yalçın ÇELİK


Hakikatin Bedeli: 24 Temmuz’da Gazeteci Şehitlerine Saygıyla

Hakikatin Bedeli: 24 Temmuz’da Gazeteci Şehitlerine Saygıyla


Hakikatin Bedeli: 24 Temmuz’da Gazeteci Şehitlerine Saygıyla

Bugün, 24 Temmuz… Tarihin kaydettiği en onurlu mesleklerden birinin; gazeteciliğin, hakikate adanmış kalemlerin ve vicdanıyla mücadele eden haber emekçilerinin bayramıdır. Ancak bu bayram, yalnızca bir kutlama değil; aynı zamanda kanla yazılmış bir şeref defterinin sayfalarını açmak gibidir. Çünkü gazetecilik; kimi zaman kalemle değil, canla yazılır.

Gazeteci Şehitler: Gerçeğin Bedelini Canıyla Ödeyenler

Savaş bölgelerinde, işgal altındaki topraklarda, özgürlüklerin yok sayıldığı ülkelerde… Haber peşinde koşarken hayatını kaybeden binlerce gazeteci, bugün yalnızca meslektaş değil, insanlık onurunun nöbetini tutan birer kahramandır.

  - Gazze’de 2023-2024 yılları arasında, İsrail’in saldırıları sonucu 140’tan fazla Filistinli gazeteci yaşamını yitirmiştir.
  - Suriye iç savaşında, özellikle Halep ve İdlib bölgesinde onlarca yerli ve yabancı basın mensubu şehit olmuştur.
  - Ukrayna-Rusya Savaşı’nda, tarafsız habercilik yapmak isterken hedef alınan muhabirler, kameramanlar hayatını kaybetmiştir.

Bu gazeteciler, “ilk yardım gelmeden önce sahadaydılar”; çünkü gerçek, çoğu zaman kurşunlardan önce ulaşmalıdır dünyaya.

Şahitlik Kalemle Değil, Canla Yazıldı

Gazetecilik bir meslekten öte, gerçeğin tanıklığıdır. Ve bu tanıklık, kimi zaman hayati bir bedel gerektirir. Şehit gazeteciler; bir fotoğraf karesiyle zulmü belgelediler, bir not defteriyle katliamları kayıt altına aldılar. Onlar susturulmak istendikçe, sesleri daha da gürleşti. Çünkü susturulan her kalem, vicdanlarda yankılanmaya devam eder.

Uluslararası Gazetecilik: Ortak Acı, Ortak Direniş

Bugün dünyanın dört bir yanında, özgür haber peşindeki basın mensupları tehdit, sansür, gözaltı, işkence ve hatta infazla karşı karşıya kalmaktadır. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) verilerine göre, her yıl yüzlerce gazeteci ya hayatını kaybetmekte ya da zorla susturulmaktadır.

Ama yine de birileri yazmaya devam ediyor:
Kimi yer altında, kimi gökyüzüne yakın; ama hep gerçeğin izinde.

Dini ve Ahlaki Yükümlülük: Hakkı Savunmak, Zulme Tanıklık Etmek

İslam inancına göre, bir canı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir. (Maide, 32)
 Gazeteci, doğruyu ortaya koyarak bazen savaşları durdurur, bazen çocuklara umut olur, bazen adaleti hatırlatır.
 Bu nedenle gazetecilik; sadece bir meslek değil, ilahi adaletin sesi olma sorumluluğudur. Gerçeği aktarmak, haksızlığın karşısında durmak bir ibadettir, bir ahlaki sorumluluktur.

Gazetecilik: Sessizlerin Sesi, Umudun Kalemi

Bugün; kalemini satmayan, kamerayla zulmü ifşa eden, mikrofonla barışı haykıran gazetecilerin bayramıdır. Ama bu bayram, kanla yazılmış manşetlerin, yıkıntılar altından çıkan fotoğraf makinelerinin, düşmeden kayda alınan son cümlelerin anıldığı bir gündür aynı zamanda.

Bir Kalem, Bir Şehadet, Bir Direniş

24 Temmuz; sadece bir “basın bayramı” değil, aynı zamanda gerçeği söylemekten vazgeçmeyenlerin günüdür.
 Bugün, basın şehitlerini anıyor; onların bıraktığı izleri, gelecek kuşaklara taşıyoruz.
 Çünkü gerçekler, yazılmadan unutulur. Ve unutan toplumlar, bir daha asla uyanamaz.

Bugün; Gazze’de bir çocuğun “Ben de gazeteci olacağım, çünkü bizi anlatan yok” dediği bir dünyada yaşıyoruz.
O yüzden yazmalıyız. Anlatmalıyız. Unutmamalıyız.

 

Haber: Yalçın Çelik – Gazeteci Yazar - Teknik Öğretmen - Mekatronik Yüksek Mühendisi