HİCRAN BUGÜN
Cehennem alevinde bir gün
Rüzgarın adı bile gam bugün
Gam esiyor ben terliyorum
Hüzne takılmış akrep ve yelkovan
Yüzüm eskiyor kan terliyorum
Ne bir söğüt gölgesi ne de bir pınar serinliği
Yağmurlar bulutlarda mahzur
Çimenler susuz güller neşesiz
Sahneden çekilmiş bülbüller
Eşinden ayrı aşiyanı yıkılmış
Yaşamak bir ölü deniz bugün
Ve ben de susuyorum
Sulardan içtikçe sözler bittikçe susuyorum
Mezarında ölü gibi
Dillerim hicran söyler bugün
Seherin gözyaşlarından belliydi
Bu sabahın bize getirecekleri
Bir boşluk bir yorgunluk biraz kimsesizlik
Sahi nerdeler bu kimsecikler
Nerde sütçülerin taze sesi
Nerde simitçi çocuğun tepsisi
Fırınlar kapalı mı
Ekmekler yandı mı bugün
Hani bakkala inen sepetler
Hani tanla beraber açılan perdeler
Kim icat ettiyse
Evde yokuz makamında çalıyor ziller
Kapılar bugün mahşere mi sürgülendi
Alem uykuda mı şimdi
Benim gecelerim bile yitik
Benim gözlerimde uykular zehirlendi
İçime doğmadı ya güneşin
Tadı yok güneşsiz karanfilin
Ve sokaklarda in-cin
İşte beş numaralı ıssızgazi
İşte tenhapaşa çıkmazı
Tıklım tıklım yalnızlık her yer
Bir uçtan bir uca çaresizler bulvarı
Kim nadasa bıraktı bu kaldırımları
İhtilal mi var sayım mı
Olağanüstü bir durum mu
Kimler nadasa bıraktı kaldırımları
Sokak yasak mı yürümek ceza mı
Yoksa mesele ayakkabılarda mı
Sıktılar mı vurdular mı
Ayakkabıcılar da öldüler mi
Yoksa tek ölen ben miyim
Hayat sürer de görmez miyim
Yanaklarımı öpen yaşlardan
Ah bu çok tanıdık yaşlardan
Kirpiklerim ıslak ve ağır da ağır
Gözlerim hicran açar bugün