Mehmet ŞAHAN (PİR-Î FÂNİ)


İLMİN MAYASI VE MEYVESİ (Kıssa)

(PİR-Î FÂNÎ)-İLMİN MAYASI VE MEYVESİ (Kıssa)


İLMİN MAYASI VE MEYVESİ (Kıssa)

.

Sultan ikinci Murat bir gün sohbet ederken,

Konumuz ilim, âlim, tevazu olsun derken!

.

-“Âlim ile dervişin arasında ne fark var?

Öğrenmek istiyorum, sanmayın ki nifak var!”

.

“Hünkârım, izahı yok; ortama girmek lazım,

Zat’ın İlm-î halini, orada görmek lazım!

.

Tebdil-î kıyafetle şahsımızı gizleriz,

Âlim ve dervişlerde arzumuzu izleriz!”

.

Padişah bu teklifi pek yerinde bulurlar,

Veziriyle kapının tam önünde dururlar!

.

İlk Âlimler görünür gayet sakin ve sessiz,

Yürüyen ölü gibi sanırsın ki nefessiz!

.

Vezir biraz yaklaşır en öndeki Âlime;

-“Fakiri bağışlayın, acıyın şu halime!

.

Gelenlerin içinde en büyük Âlim kimdir?

Çok merak ediyorum acaba velim kimdir?"

.

Soru sorulan Âlim, soranı biraz süzer;

-“Benden ilerde kim var bilmiyorum” der geçer.

.

Aynı soruyu sonra gelene de soruyorlar;

-“Kime sorsam benim olduğumu söylüyorlar.”

.

Arkadan gelenler de benzer cevaplar verir,

Âlimlerin peşinden dervişler geliverir!

.

İlk gelen bir dervişe: -“Sanmayın niyet kemdir,

Sizlerde en bilgili en faziletli kimdir?”

.

-“Nefsine aldanmayıp ölmeden ölendir, der,

O ben değilim ama arkamdan gelendir” der!

.

İkincisi: -“Her zaman kendini bilendir, der.

Hayır; ben de değilim, arkamdan gelendir” der.

.

Diğerleri de tek tek aynı cevabı verirler.

Takdir taltif ummadan yavaş yavaş yürürler!

.

En son gelen dervişe, aynısın yönelttiler:

-“Maalesef hepsi de benden önce girdiler!”

.

Pir-î Fânî der ki; nefs, gurur abidesidir,

Tevazuysa ilmin mayası ve meyvesidir!

.

“Gurur; insanın kurdu, tevazu ziynetidir!

Benlik; nefsin şiarı, arzusu, tıynetidir!” Pir-î Fânî

.

MEHMET ŞAHAN (PİR-Î FÂNÎ)

21.02.2024 – KAPAKLI/TEKİRDAĞ