Malazgirt Zaferi’nin 954. Yılında Ahlat’ta Tarihe Saygı ve Milli Birlik Ruhu
22-25 Ağustos 2025 tarihleri arasında Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü etkinlikleri, milletimizin tarihine duyduğu derin saygının ve ebedî vatan bilincinin en güçlü tezahürlerinden biri olarak gerçekleşti. Anadolu’nun kapılarını Türklere açan bu kutlu zafer, yalnızca bir askeri başarı değil, aynı zamanda Türk milletinin kaderini değiştiren bir dönüm noktasıdır.
Malazgirt Savaşı: Anadolu’nun Türk Yurdu Oluşunun Miladı
26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt Ovası’nda gerçekleşen bu büyük meydan muharebesi, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın önderliğinde Bizans İmparatoru Romen Diyojen’e karşı kazanılmıştır. Sayıca üstün Bizans ordusuna karşı, disiplinli ve aynı ideale hizmet eden Selçuklu askerleri “Turan Taktiği” ile büyük bir zafer elde etmiş; savaşın sonunda Diyojen esir alınmıştır.
Bu zaferle birlikte:
- Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış,
- Türkler, Ege ve Marmara’ya kadar ilerleyerek ilk beylikleri kurmuştur,
- Bizans’ın Anadolu’daki hâkimiyeti sona ermiş,
- Osmanlı’nın ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.
Ahlat: Zaferin Kapısı, Şehitlerin Yurdu
Ahlat, Malazgirt Zaferi öncesinde Sultan Alparslan’ın karargâhını kurduğu, savaş sonrası şehitlerin defnedildiği kutsal bir mekândır. Binlerce şehidin zarif kümbetleri ve mezar taşlarıyla tarihî bir kimlik taşıyan bu kadim şehir, Türk-İslam medeniyetinin Anadolu’daki ilk izlerini barındırır.
Bu yılki kutlamalarda:
- “Sultan Alparslan Otağı” kuruldu,
- Mehteran gösterileri, geleneksel spor müsabakaları, söyleşiler ve konserlerle tarihî ruh yaşatıldı,
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP bölge lideri Devlet Bahçeli beyefendinin etkinliklere katılım sağlanması beklenmektedir.
Günümüz Etkinliklerinin Milli ve Manevi Boyutu
Malazgirt ruhu, sadece geçmişe bir özlem değil; aynı zamanda geleceğe yön veren bir bilinçtir. Ahlat’taki etkinlikler, Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel taşlarından biri olarak görülmekte; milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmektedir.
Etkinliklerde yapılan konuşmalarda:
- Gazze ve Doğu Türkistan’daki mazlumlara destek mesajları verildi,
- Türk milletinin tarihî sorumluluğu ve küresel vicdanı vurgulandı.
Tarih Bilinciyle Geleceğe Yürümek
Malazgirt Zaferi ve Ahlat kutlamaları, Türk milletinin tarihine sahip çıkma iradesinin, kültürel mirasına duyduğu saygının ve milli kimliğini yaşatma kararlılığının en somut göstergesidir. Bu topraklar, sadece bir coğrafya değil; şehit kanıyla yoğrulmuş bir vatan, bir medeniyetin beşiğidir.
Sultan Alparslan’ın “Ölürsem kefenim olsun” diyerek giydiği beyaz elbise, bugün milletimizin bağımsızlık ve hürriyet yolundaki kararlılığının simgesidir.
Tarih yazmak kadar, onu yaşatmak da bir milletin asli görevidir.
Yalçın Çelik – Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendisi
