Yalçın ÇELİK


Öğrenmenin Yaşı Yok, Kazanımı Sonsuzdur

Hayat Boyu Öğrenme ile Geleceğe Bilinçli Adımlar


Öğrenmenin Yaşı Yok, Kazanımı Sonsuzdur

Hayat Boyu Öğrenme ile Geleceğe Bilinçli Adımlar

Her yıl Haziran ayının ilk haftasında kutlanan Hayat Boyu Öğrenme Haftası, sadece bir eğitim etkinliği değil, aynı zamanda bir zihniyet değişiminin, bir toplumsal kalkınma stratejisinin adıdır. Bu hafta vesilesiyle bizlere tekrar hatırlatılan şey şudur: Eğitim yalnızca bir dönem değil, ömür boyu süren bir yolculuktur.

Öğrenme Süreklilik İster

Teknolojinin baş döndürücü hızla değiştiği, meslek tanımlarının bile birkaç yılda bir değiştiği çağımızda; sadece okul diplomasına sahip olmak yetmiyor. Bireylerin çağın ihtiyaçlarına ayak uydurması, kendini yenilemesi ve üretkenliğini sürdürmesi için sürekli öğrenmeye açık olması gerekiyor. İşte tam da bu noktada “Hayat Boyu Öğrenme” anlayışı devreye giriyor.

Bir mekatronik yüksek mühendisi ve teknik öğretmen olarak hem eğitim sahasında hem üretim dünyasında gözlemlediğim gerçek şudur: Hayat boyu öğrenmeyi benimseyen bireyler, sadece kendi yaşamlarını değil; çevresini, çalıştığı kurumu ve nihayetinde ülkesini de ileriye taşır. Bilgili insan; bilinçli karar verir, daha az hata yapar, daha çok üretir.

Öğrenen Toplum, Güçlü Vatan

Bugün Türkiye’mizin hedefi, daha üretken, daha rekabetçi ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi ve toplum yapısıdır. Bunun temeli ise nitelikli insan gücüdür. Hayat boyu öğrenme, gençten yaşlıya herkesi içine alan büyük bir fırsat alanıdır. Kadınlarımız el sanatlarında, gençlerimiz yazılımda, çiftçilerimiz modern tarım tekniklerinde, sanayi çalışanlarımız mesleki yeterlilikte, emeklilerimiz sosyal gelişim kurslarında eğitim alarak aktif hayata katılabilmektedir.

Hayat boyu öğrenme merkezlerinde verilen robotik, CNC programlama, yabancı dil, gıda teknolojileri, ilk yardım, liderlik, girişimcilik, kişisel gelişim gibi onlarca alanda kurs, sadece bireyleri değil toplumun tamamını dönüştürmektedir.

Teknik ve Mesleki Eğitim Hayat Boyu Öğrenmeyle Gelişir

Mesleki eğitimin değeri her geçen gün artarken, bu eğitimin sürdürülebilirliği ancak hayat boyu öğrenme bilinciyle mümkündür. Ustalık belgesi almak isteyen, işini büyütmek için yeni teknikleri öğrenmek isteyen ya da teknolojiyi yakalamak isteyen herkes için öğrenme olanakları seferber edilmiştir.

Bu sistem; sadece gençleri değil, iş yaşamına atılmış yetişkinleri, iş arayanları, ev hanımlarını, hatta emeklileri dahi kapsayarak toplumun her kesimine hitap eden dinamik bir eğitim modelidir.

Bilgiyle Aydınlanan Yarınlar

Öğrenmek bir ihtiyaçtan öte, bir yaşam biçimidir. Her yeni bilgi, insanın dünyasını genişletir. Her yeni beceri, hayata bir pencere daha açar. Hayat boyu öğrenme, bireyin kendine güvenini artırır, toplumla bağını güçlendirir. Ve en önemlisi; bir ülkenin insan kaynağını zenginleştirir.

Bugün kursiyerlerimizin bir kısmı yeni bir iş sahibi olurken, bir kısmı hobi edinmekte, bir kısmı ise emeklilik dönemini daha verimli geçirmektedir. Eğitim artık yalnızca “okulda” değil; kütüphanede, halk eğitim merkezinde, uzaktan eğitim platformlarında, belediye kurslarında, fabrikalarda, hatta köy odalarında sürmektedir.

Bilginin İzinde, Birlikte Yükseliyoruz

Hayat boyu öğrenmeyi bir devlet politikası olarak desteklemek; insanımıza yapılacak en büyük yatırımlardan biridir. Çünkü öğrenen birey; daha huzurlu, daha bilinçli, daha üretken olur. Ve öğrenen bireylerden oluşan toplum; her alanda kalkınır.

Bu anlamlı haftada, başta kursiyerlerimiz olmak üzere; eğitim veren kıymetli öğretmenlerimizi, kurum yöneticilerini ve hayat boyu öğrenme sürecine katkı sunan herkesi yürekten tebrik ediyorum. Öğrenmeye adanmış bir hayatın, hem bireysel başarı hem de toplumsal refah getireceğine inancım tamdır.

Çünkü unutmayalım:

  “Kalıcı zaferler, bilgiyle beslenen zihinler ve emekle yoğrulmuş ellerle kazanılır.”

Yalçın Çelik – Mekatronik Yüksek Mühendisi, Teknik Öğretmen