Ortadoğu’da Büyüyen Tehdit: İran-İsrail Savaşına Sessiz Kalmak Vicdanı Yaralar, Barışı Geciktirir!
Bugün dünya, insanlığın vicdanını zorlayan ve medeniyetlerin köklerini sarsan bir karanlık dönemden geçmektedir. Barış umutları silah sesleriyle bastırılırken, hukuk tanımayan devletler eliyle mazlum coğrafyalar acıya, yıkıma ve kana mahkûm edilmektedir. Bu tabloda en son yaşanan gelişme, İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı geniş çaplı saldırıyla yeni ve tehlikeli bir boyut kazanmıştır.
Bu saldırı sadece bölgesel bir mesele değil, aynı zamanda küresel güvenliğe karşı açık bir tehdittir. Çatışmanın büyümesi halinde yalnızca Ortadoğu değil, tüm dünya ciddi bir kaosun içine sürüklenecektir. Bu bağlamda, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu kararlı, yerli ve milli duruş; sadece milletimizin değil, tüm insanlığın vicdanına seslenen bir duruştur.
İsrail: Savaşla Büyüyen Bir Devlet Aklı
İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgalci, saldırgan ve hukuk dışı tavır, emperyalist güçlerin bölgedeki taşeronluğuna dönüşmüştür. Gazze’de bebeklerin, kadınların, yaşlıların acımasızca katledilmesi hâlâ hafızalardayken, şimdi de İran’a yöneltilen bu saldırganlık, İsrail’in gerçek niyetini açıkça ortaya koymuştur.
Hedef açıktır: Ortadoğu’yu dizayn etmek, direnen devletleri zayıflatmak, Türkiye’yi kuşatmak ve Türk-İslam dünyasının yeniden dirilişini engellemektir. Bugün İran hedefteyse, yarın başka bir ülke sıraya konacaktır. Bu yüzden bu oyunu görmek, bu tuzağa düşmemek ve birlik içinde hareket etmek zorundayız.
Türkiye’nin Diplomatik Mücadelesi: Barışa Giden Yol
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen çok yönlü diplomatik temaslar, hem barışa zemin hazırlamakta hem de Türkiye’nin vicdani sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Biz Türk milleti olarak ne zulme rıza gösteririz, ne de zalime boyun eğeriz. Çünkü bizim milletimiz; savaş meydanında bile merhameti elden bırakmayan bir ecdadın evlatlarıdır.
Batı’nın Çifte Standardı ve Küresel Tehdit
Ne yazık ki ABD ve Batılı ülkeler, demokrasi ve insan hakları sözlerini yalnızca kendi menfaatlerine geldiğinde hatırlamaktadır. İsrail’in şiddet politikasına göz yummakta, hatta gizli destek sunmaktadırlar. Bu çelişkili tutumlar sadece bölgesel değil, küresel felaketlerin fitilini ateşlemektedir. Özellikle nükleer çatışma ihtimali, dünya barışı için telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir.
Türk Milleti Ne Yapmalı?
Bugün her Türk evladı şu gerçeği idrak etmelidir: Birlik, beraberlik ve sağduyu ile hareket etmek; hem devletimizin bekası, hem de bölgemizde barışın tesisi açısından hayati önem taşımaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi bu noktada duruşunu net şekilde ortaya koymuştur ve milletimizin yanında olmaya devam edecektir.
Barış, Ama Onurla
İran ile İsrail arasında derhal barışın sağlanması, masum insanların yaşama hakkının korunması elzemdir. Türkiye, barışın öncüsü, adaletin savunucusu ve hakikatin sesi olmayı sürdürecektir.
Çünkü biz; sadece coğrafyamızdan değil, ecdadımızın mirasından da sorumluyuz.
Unutmayalım:
Sessiz kalmak zalimin ekmeğine yağ sürmektir. Seyirci olmak, ihanetin en sinsi halidir.
Biz susmayacağız. Çünkü biz Türk’üz, vatanseveriz, ülkücüyüz!
Bayrağımız yere düşmesin, ezanlarımız susmasın, mazlumlar yalnız kalmasın diye buradayız.
İran-İsrail Gerilimi: Devlet Bahçeli’den Sert Açıklama!
İsrail’in 13 Haziran 2025’te İran’a düzenlediği geniş çaplı saldırı, uluslararası kamuoyunda kaygı ve endişeleri artırırken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli konuyla ilgili sert bir açıklama yaptı. Bahçeli, saldırının bölgesel sınırları aşarak küresel bir tehdit oluşturabileceğini belirtti.
Sayın Bahçeli’nin yazılı açıklamasında öne çıkan ifadeler şu şekilde:
“İsrail küresel emperyalizmin kiralık katili, bölgesel barış ve istikrarın amansız muhalifidir. İran’a karşı başlatılan saldırı, bölgesel çatışmaları derinleştirecek ve dünya barışına ağır darbe vuracaktır.”
Bahçeli ayrıca Türkiye’nin diplomasi çabalarına vurgu yaparak Sayın Cumhurbaşkanı’nın bölgeye barış getirme yönündeki girişimlerini desteklediğini ifade etti:
“Savaşın kazananı yoktur. Barışın kazananı ise pek çoktur. Türkiye üzerine düşen insani ve vicdani sorumluluğu yerine getirmektedir.”
Açıklamada İsrail’in bölgesel stratejileri eleştirilirken, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden girişimlere karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı. Ayrıca İran-İsrail geriliminin küresel bir savaşa dönüşmemesi için tarafların barış ve diyalog sürecine girmesi gerektiği belirtildi.
Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamasının ardından gözler Türkiye’nin diplomatik girişimlerine çevrildi. Uzmanlar, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi için uluslararası toplumun devreye girmesi gerektiğini savunuyor.
Hazırlayan: Yalçın ÇELİK – Mekatronik Yüksek Mühendisi, Teknik Öğretmen, 28. Dönem MHP Aksaray Milletvekili Aday Adayı
Kaynak: MHP Genel merkez basın servisi, 17 Haziran 2025