ŞU SAHTELİK
Dünyanın çivisi çıkmış Mustafa,
Adam yalan söyler göz göre göre
Kendinden habersiz bu cahil kafa
Arsızlık eder göğsün gere gere
Şu yalan denen şey işlemiş kana
Bu kadar mı kolay Allah aşkına
Kabil değil ki dönmemek şaşkına
Söyler hadsiz, kendini vere vere
Suratına baktım, melek maşallah
Veli dersin, taksan başına külah
Yeter şu sahtelik, yeter illallah
İğreniyorum, gönlüm yora yora
Yalanla kirlendi temiz vicdanlar
Göründüğü gibi değil insanlar
Belli olmaz artık, kim kimi anlar
Dövünürüm göğsüme vura vura
Müslümanız derim, derim de ama
Bakarım kendime bir etrafıma
Sorular üst üste dolmuş kafama
Cevap arıyorum ben sora sora
Ben sahici iman isterim iman
Bağlasın da doğru olsun müslüman
Değilse kötüye gidiyor zaman
Kokuşacak cemiyet dura dura
Her yüze güleni dostumuz sandık
Dost gibi görünenlerden usandık
Hani bukalemun değil, insandık?
Cevapsız sorular var sıra sıra!
İnanmamak gerek sahte yüzlere
Yükselmek isterler basıp bizlere
Yok saydık, aldandık nice azlara
Ders almadık yere yüz süre süre
Tabi imkansızdır bilmek içini
Yakalayınca kıl kadar suçunu
Bulunca ip ucu, tutup saçını
Varmalı hepsine, iz süre süre
Etrafına bir bak gözünü aç da
Doğru itilmiş, sahte revaçta
Halimiz bu; sahi kıyamet kaçta?
Yaklaşmış artık pusu kura kura
Yakındır kıyamet Fevrî yan ki yan
Dayanabilirsen haydi gel dayan
Kehanete gerek yok her şey ayan
Çalar kapıyı, hem de kıra kıra
M. TOPAL (Fevrî)