"TOKİ Önünde Pozlar, Umutlarla Dolu Sözler: Gerçek mi, Göstermelik mi?"
Fotoğraf Çekmekle Başvuru Takibi Aynı Şey mi?
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) önünde verilen pozlar, sosyal medyadan yapılan açıklamalar, “müjde” havasında atılan cümleler… Aksaray’ın üç beldesinden üç ayrı belediye başkanı, aynı çerçevede ama farklı tonda mesajlar vermiş durumda. Helvadere Belediye Başkanı Arif Bellikli, "Başvurumuzun takibini yaptık, yapacağız, hayırlısı olsun" derken, Bağlıkaya Belediye Başkanı Dursun Eser biraz daha net: "Bağlıkayamız için TOKİ başvurusunu yaptık." Ihlara Belediye Başkanı Yunus Akar ise tamamen farklı bir yolda: "Cumanın feyz ve bereketi üzerimize olsun..."
Bu üç farklı açıklama bize ne anlatıyor? Aslında çok şey…
Siyaset, İletişim ve Algı Yönetimi
Günümüzde siyaset, sadece icraatla değil, algıyla da yürütülüyor. TOKİ önünde çekilmiş bir fotoğraf, halkın gözünde “çalışıyorlar” imajı oluşturabilir. Ama vatandaşın zihninde oluşan en büyük soru şu:
"Bir şey çıktı mı? Sonuç ne?"
Belediye başkanlarımızın açıklamaları, bir başarıdan çok bir dileği ifade ediyor. Henüz "onaylandı, ihale edildi, temel atıldı" gibi net ifadeler yok. Yani, ortada kesinleşmiş bir TOKİ projesi de yok. Ama vatandaşın sabrı, belirsiz cümlelerle daha fazla zorlanmamalı.

Helvadere: Umutla Takip
Başkan Arif Bellikli, umutlu ve süreci sahipleniyor. Takipte olduğunu söylüyor, ama neyin takip edildiği net değil. Proje hangi aşamada? Kaç konutluk bir plan? Arsa tahsisi yapıldı mı? Sorular çok, cevap yok. Samimi bir üslup var ama kamuoyuna açıklanan net bir gelişme yok. Bu da beklentileri diri tutsa da tatmin etmiyor.

Bağlıkaya: Başvuru Yapıldı, Peki Sonra?
Başkan Dursun Eser, başvurunun yapıldığını söylüyor. İyi güzel de, vatandaş “başvuru yaptık” cümlesinden fazlasını bekliyor. Çünkü başvuru, sürecin başlangıcı. Bu belde için TOKİ’nin gündeminde olup olmadığı, planlama aşamasına geçilip geçilmediği henüz meçhul. Ama sosyal medya paylaşımlarıyla bu meçhul hal, “başarı” gibi sunuluyor.

Ihlara: Dua mı, Proje mi?
Ihlara Belediye Başkanı Yunus Akar ise konuyu bambaşka bir yere taşımış. TOKİ gibi önemli bir gündemin içinden “Hayırlı Cumalar” dileğiyle çıkmak, herhalde siyasi bir mesaj değil, kaçış olabilir. Belki de sürecin dışında kaldığını ima ediyor, belki de henüz hazır bir gelişme olmadığını... Ancak TOKİ ziyareti yapıldıysa bile bunu halkla paylaşmamak, şeffaflık açısından eksik bir duruş.
Vatandaş Ne Bekliyor?
Aksaraylı vatandaş TOKİ kuyruğuna girmek istemiyor, anahtarı eline almak istiyor. Poz değil, proje istiyor. Müjde değil, temel atma töreni istiyor. Belediyeler, halk adına başvuru yapabilir; bu çok değerli. Ama bunun sonucu yoksa, o fotoğraf sadece bir anı olarak kalır.
Yapılan açıklamaların her biri, aslında bir şey anlatmaktan çok umut veriyor. Ama umut, eylemle beslenmezse, zamanla hayal kırıklığına dönüşür.
Ders Niteliğinde Bir Son Söz
Belediye başkanlarımız iyi niyetli olabilir. Ama artık dönemin ruhu değişti. Şeffaflık, hesap verebilirlik, açık ve net bilgi vatandaşın en doğal hakkı. Siyaset, sadece "görüntü vermekle" değil, süreci yönetip sonucu ilan etmekle anlam kazanır.
Unutulmamalı ki, TOKİ'nin önünde çekilen bir fotoğraf bin konut inşa etmez. Ama doğru adımlarla, o fotoğrafa gerçek bir temel kazandırmak mümkün.
Kalemimizin Notu:
“Umut verenler değil, sonuç getirenler tarih yazar.”