TÜRK MİLLETİNİN YÜKSELİŞ ROTASI: LİDERLİK, BİRLİK VE ÜLKÜ
Türkiye, bölgesel ve küresel gelişmelerin tam ortasında yeni bir istikamet belirlemektedir. Milli bekamızın, devlet aklımızın ve bin yıllık kardeşliğimizin sınandığı bu süreçte; liderlik, birlik ve ülkü kavramları yeniden milletimizin pusulası olmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi ve onun çelik iradeli lideri Devlet Bahçeli, siyaset sahnesinde her geçen gün daha fazla millet vicdanının sesi hâline gelmektedir. Gündelik tartışmaların çok ötesinde, devleti ayakta tutan temel değerler üzerinde yükselen bir duruş; milletin hafızasında ve sinesinde karşılık bulmaktadır.
Bugün, sınır ötesi operasyonlardan iç güvenlik stratejilerine, ekonomik bağımsızlıktan kültürel dirilişe kadar her alanda millî duruş gereklidir. Türk milleti için artık mesele; sadece bugünü yaşamak değil, istikbali inşa etmektir. Bu da ancak ülkü ile olur, birlik ile olur, lider ile olur.
Anadolu’nun dört bir yanında yankılanan bir ses var: "Lider Ülke Türkiye." Bu hedef; masa başı hesaplarla değil, şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarına sadakatle çizilen bir yoldur. Türk milliyetçileri için siyaset, makama değil, millete hizmete adanmış bir davadır.
Bugün ay yıldızlı al bayrak, yalnızca Türkiye semalarında değil, gönül coğrafyamızın her köşesinde bir umut nişanesi olarak dalgalanıyorsa; bu, ülkücü kadroların yılmadan verdiği mücadelenin eseridir. Ne mutlu Türk’üm diyene sözü, artık sadece bir söylem değil, bir varoluş şuurudur.
Güçlü Türkiye; ancak milletinin değerlerine sımsıkı sarılan, köklerine sadık kalan, geleceğine yürürken birliğini bozmayan bir milletle mümkün olur. Milliyetçilik; ayrıştıran değil birleştiren, dışlayan değil kucaklayan, ötekileştiren değil millet yapan ruhun ta kendisidir.
Bugün, her Türk gencinin omzunda bir tarih, yüreğinde bir millet, ufkunda bir Turan vardır.
Ve bu kutlu yürüyüş, ancak ülkü ile yoğrulmuş, irade ile desteklenmiş, liderlikle yön bulmuş bir milletle tamamlanır.