Metin KURT


Türkiye’yi Ayırmak Mümkün Mü?

Türkiye’yi Ayırmak Mümkün Mü?


Öğretmen, sınıfta Ali’ye “Türkiye’yi hecelere ayır” dediğinde, Ali’nin cevabı belki de bu ülkenin gönüllerde ne kadar köklü ve sarsılmaz bir bağla kenetlendiğinin özetiydi: “Türkiye bölünmez bir bütündür, onu parçalamaya kimsenin gücü yetmez!” Bu küçücük sınıfta, bir çocuğun ağzından dökülen bu söz, Türkiye’nin yıllardır koruduğu bağımsızlık ve birlik ruhunun en saf halidir. O söz, milyonlarca insanın yüreğinde yer etmiş bir gerçeği ifade eder: Türkiye, sınırları çizilmiş bir harita olmanın çok ötesindedir; bu ülke, bu topraklarda doğup büyüyen herkesin kalbinde bir bayrak gibi dalgalanır.

“Türkiye” Sadece Bir İsim mi?

Ali’nin verdiği yanıt, “Türkiye” kelimesinin neyi temsil ettiğini düşündürüyor. Bu isim; binlerce yıllık bir geçmişin, çetin savaşların, zor günlerin ve fedakârlıklarla yoğrulmuş bir coğrafyanın özetidir. Anadolu’nun her karış toprağı, üzerinde yaşayan her bir yurttaşın bağımsız bir milletin onuruna, özgürlük aşkına duyduğu sadakatin göstergesidir. Ali’nin hecelemekten çekindiği "Türkiye", aslında parçalanmaya çalışılan coğrafyamızın tüm meydan okumalara, tüm tehditlere rağmen ayakta kalmasının simgesidir.

Ülkenin Bölünmezliği Duygusunu Yaratan Nedir?

Peki, neydi Türkiye’yi bu kadar güçlü kılan? Sadece sınırları içinde yaşayan insanların sayısı mı? Yoksa her biri farklı kültürden, farklı geçmişten gelen insanları bir arada tutan o yürek bağı mı? Ülkemiz; doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, aynı bayrağa bağlılık duyan, aynı marşla coşan ve aynı hedefe yürüyen insanların memleketidir. Ali’nin sözleri aslında bir çocuğun gözünden bu bütünlüğü ifade eder. Türkiye’yi birleştiren, kardeşlik ve dayanışma ruhudur; Ali’nin gözlerinde Türkiye’yi "bölünmez" kılan değer işte tam da budur.

Tarih Boyunca Türkiye’ye Yönelik Tehditler

Bu ülkede nice Ali’ler, öğretmeninin karşısında bu kadar derin bir bağlılıkla ülkesini savundu. Bu, yalnızca bugünün değil, tarih boyunca süre gelen bir bağlılıktır. Dış mihrakların ve içerdeki huzursuzluk yaratmak isteyenlerin Türkiye’yi bölme çabaları yeni değil; tarihimizin her döneminde bu tarz hamlelerle karşılaştık. Kurtuluş Savaşı’nda da ülkemizi parçalara ayırmak isteyenlere karşı aynı bilinçle mücadele ettik, bağımsızlığımızı canımız pahasına savunduk. Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi, işte bu bilincin en net ifadesidir.

Ali’nin İfadesinde Gizlenen Milli Ruh

Ali’nin o küçücük, masum cümlesi aslında büyük bir dersi içinde barındırıyor. Ülkenin her karış toprağında, her bir vatandaşında bu ülkeye olan bağlılık, aynı inançla ve aynı kararlılıkla varlığını sürdürüyor. Ali, bir çocuk olarak bunu o kadar saf bir dille anlatıyor ki, bu küçük hikaye yıllar geçtikçe ülkemizin gençlerine de bir öğretmen gibi ders vermeye devam edecek. Türkiye, bayrağına, bağımsızlığına, ülkesine olan aşkı hiç sönmeyen bir halkın, kalplerde kök salmış bir vatan sevgisinin eseri. Bu sevgiyi anlatmak için çok sayıda cümle kurmaya gerek yok. Ali’nin küçücük cümlesi, yüreklerdeki o büyük sevgiyi anlatmaya yetiyor.

Türkiye’nin Bölünmezliği Üzerine Bir Söz Birlikteliğimizin Simgesi

Ali’nin, “Türkiye bölünmez bir bütündür, onu parçalamaya kimsenin gücü yetmez!” derken ifade ettiği değer, Türkiye’yi bu kadar sağlam bir millet yapan, asırlık temellerinin güç kaynağıdır. Çocuklarımızın dillerinde, yaşlılarımızın dualarında, gençlerimizin ideallerinde bu ülkenin bölünmez bir bütün olduğu sürekli olarak yer bulur. Çünkü Türkiye, haritadaki bir yer değil, yüreklerdeki bir vatandır.

Bugün, Ali’nin temsil ettiği bu bilince, onun masum sözlerine hepimizin sahip çıkması gerektiğini daha iyi anlıyoruz. Türkiye; adıyla, tarihiyle, toprağıyla, kültürüyle, insanlarıyla bir bütündür. Tüm dünyaya örnek olabilecek bu birliği, böylesine sağlam bir inançla ifade etmek, bu ülkeyi geleceğe taşıyan en büyük kuvvetimizdir.