İlhami İNCEÖZ


Yok’a Gelir, Var’a Gider  Geceler…

Yok’a Gelir, Var’a Gider  Geceler…


Yok’a Gelir, Var’a Gider  Geceler…

 

Bulutlar deryasında ay batınca

Kara gelir, kara gider, geceler…

Ben düş yıkarım yağmurla yatınca

Yâr’a gelir, Yâr’a gider geceler…

 

Beni ki kopartır etten, kemikten,

Kanımı içer, iki göz ibrikten,

Dem bırakmaz, canım alır yürekten

Ah’a gelir, zâra gider geceler…

 

Türküler şaraptır, ahlar nevalem…

Tırnak, diş söktürür, çektiğim çilem,

Kabuk bağlamaz, ne şifa ne merhem

Yara gelir, yara gider geceler…

 

Vuslatın özlemiyle dertli, fersiz,

Ben kalmışım bende, kimsesiz, yersiz,

Sevdanın yorganı diye sehersiz

Sara gelir, sara gider geceler…

 

Gelse volkanım, eririm gelmese

Gelse solarım, çürürüm gelmese

Gelse ölürüm, ölürüm gelmese

Yok’a gelir, Var’a gider, geceler…

 

&&&&&&

 

Ton keder yüklü, Şam kervanı gibi

Nere gelir, nere gider geceler…

Hicran denizinin tufanı gibi

Zora gelir, zora gider geceler…

 

Gâh sabaha dek sızlayan ırmaktır,

Gâh aşk gülü vermez taşlı topraktır…

Ömür bağından sökülen yapraktır

Fire gelir, fire gider geceler…

 

Hasandağı’ndan kopan yelle dolu,

Gâh yağmur boğar, gâh vurur kar, dolu…

Kapanır vuslat yolu, selle dolu

Bora gelir, bora gider geceler…

 

Saklanır gökyüzünün gam ufkunda

Sokulur kente, kara cam şavkında,

Canavardır, baskına kör uykunda

Hurra gelir, hurra gider geceler…

 

Gelse yangınım, yanarım gelmese

Gelse hazanım, kanarım gelmese

Gelse bîzârım, mezârım gelmese

Sır’ra gelir, Sır’ra gider, geceler…