ZİYA GÖKALP: TÜRK MİLLETİNİN FİKİR MİMARINA VEFA
Türk milletinin düşünce dünyasında derin izler bırakan büyük fikir adamı Ziya Gökalp’i, vefatının yıl dönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. 25 Ekim 1924’te ebediyete uğurladığımız bu büyük mütefekkir, yalnızca bir sosyolog ya da şair değil; Türk milletinin yeniden dirilişini fikirle, inançla ve kültürle yoğuran bir öncüydü.
Gökalp, Türk milliyetçiliğini kuru bir söylemden çıkarıp, ilim ve kültürle temellendiren bir düşünce sisteminin kurucusudur. Onun “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” ilkesi, yüzyılı aşkın bir süredir Türk toplumunun yol haritası olmaya devam etmektedir. Türk milletinin ruh kökünü kavrayan Gökalp, milletin varlığını dilde, kültürde ve ortak değerlerde görmüş; Türkçeyi bir milletin kalbi olarak tanımlamıştır.
Ziya Gökalp’in “Lisan milletin kalbidir.” sözü, bugün dahi dilimize ve kültürümüze sahip çıkmanın ne kadar hayati olduğunu hatırlatmaktadır. Türkçülük onun elinde bir ideoloji değil, bir medeniyet tasavvuru hâline gelmiştir. Türk milletinin geçmişine duyduğu saygıyı, geleceğe olan inançla birleştirerek; çağdaş bir Türk düşüncesinin temellerini atmıştır.
Atatürk’ün “Fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir.” sözü, onun Cumhuriyet’in fikrî altyapısındaki yerini en güzel biçimde özetler. Çünkü Gökalp, ilimle yoğrulmuş bir milliyetçiliği savunmuş, milletin yükselişini eğitim, ahlak ve birlik içinde görmüştür.
Bugün Türk dünyası güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyorsa, bunda Gökalp’in fikirlerinin payı büyüktür. Onun yazdıkları, Türk gençliği için hâlâ bir rehber, bir yol haritasıdır.
Ziya Gökalp’i ölümünün yıl dönümünde rahmetle anarken; Türkçülük ülküsünün taşıyıcısı olan her ferde, onun şu sözünü hatırlatmak gerekir:
“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan; vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan!”
Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
