Artık dünyamız öyle bir hâle geldi ki…
Sosyal medyada iki cümle yazan kendini “basın” sanıyor, iki fotoğraf paylaşıp üç etiket koyan “medya patronu” oluyor. Yetmedi, maalesef “belediye başkanlarımız” dahi, haberin en temel unsurunu, Türkçenin en basit yazımını bile kontrol etmeden paylaşım yapıyor.
Evet… Konuşmamız gereken konu tam burada.
Bir belediye başkanının -affedersiniz- kendi adını doğru yazamaması…
Bir belediye başkanının resmi açıklamada kendi ismini yanlış yazması…
Bu, basit bir yazım hatası değil. Bu, zihinsel çerçeve hatasıdır.
Bu, devlet ciddiyetine yapılan hafifletmedir.
Bu, makamın ağırlığını bilmemektir.
“Aptullah” diye yazıp kendisi profilde “Abdullah” yazan başkan…
İşte biz tam da bu yüzden global rekabette geriyiz.
İşlerin ciddiyetini, söylemlerin gücünü, yazının ağırlığını hâlâ anlayabilmiş değiliz.
Cumhurbaşkanı’nın adını doğru yazıyorsun…
Bakan’ın adını doğru yazıyorsun…
Milletvekilinin adını doğru yazıyorsun…
TOKİ Başkanı’nı doğru yazıyorsun…
Sıra kendi adına gelince hata!
Bu nasıl bir farkındalık eksikliğidir?
Bu nasıl bir özensizliktir?
Bir belediye başkanı, bir kasaba yöneticisi, bir kamu imza yetkilisi; isminin doğru yazılmasına dahi hassas değilse; hangi imar planına hassas olacak?
Hangi projeyi inceleyecek?
Hangi belgeyi kontrol edecek?
Böyle basit bir hata bile; zihniyet okuması verir.
Hatta daha fazlasını verir:
Bir yöneticinin kültür seviyesini…
Bir yöneticinin öz disiplinini…
Bir yöneticinin iş ciddiyetini…
Sosyal medya artık vitrin.
Hata kabul etmiyor.
Bir başkan önce kendi kimliğini doğru yazacak.
Çünkü o imza devlet adına atılıyor.
Ve ben şunu çok net söylüyorum:
Eğitim şart…
Ama bu ülkede asıl şart olan şey, eğitim diploması değil:
Kendini eğitme iradesi.
Koskoca TOKİ projesi hayırlı olsun diyorlar ama yazı felaket.
“Reklam yaptığını” sanıyor…
Keşke önce Türkçe okuryazarlığını öğrenseydi.
O yüzden:
Artık bazı başkanlar önce sosyal medya dersine girecek.
Önce iletişim 101…
Önce Türkçe 101…
Önce devlet dili 101…
Makamda “yanlış bir isim” o makama gölge düşürür.
Bir harf bazen koca bir vizyonu siler.
Bizim sorunumuz işte tam da bu küçücük görünüp koca sonuçlar doğuran detaylarda gizli.
Hayırlı işler başkan!
