Metin KURT

Tarih: 20.08.2025 21:48

Bu Çağın Kayıp Değerleri: Erkek Kıskanmayı, Kadın Utanmayı Unuttu

Facebook Twitter Linked-in

Bu Çağın Kayıp Değerleri: Erkek Kıskanmayı, Kadın Utanmayı Unuttu

Bir zamanlar bir memleket vardı; erkekleri göğsünü gere gere kıskanır, kadınları ise yüzleri kızara kızara utanırdı. Mahallenin kahvesinde “ah bir bakışı vardı ki...” diye başlayan muhabbetlerin ardından eve dönülür, kapı önünde oturan nineler “edep yahu” diye nasihat ederdi. Çocuklar annelerinden gizli saklı şeker çalarken bile utancın rengi yanaklarına vururdu.

Sonra zaman değişti. Önce kıskançlıklar kayboldu. Erkek, sevdiğini korumayı, kollamayı unuttu; çünkü ekranın mavi ışığında kaybolmuştu. Çeyrek asır evvel mahallenin delikanlısı sevdiğine yan gözle bakana meydan dayağı atardı. Bugünün delikanlısı ise “story’sine kim baktı?” listesine bakıyor.

Kadınlar desen… Utanmanın nar gibi kızartan yüzü yerini “like” sayısının al basmasına bıraktı. Eskiden perde arkasından bakıp komşunun ne yaptığını merak eden kadın, şimdi ekran arkasından bütün dünyanın en mahremini öğreniyor.

İşte Necip Fazıl’ın dediği gibi: “Erkek kıskanmayı, kadınlar utanmayı unuttu.”
Bu çağın ihtiyacı ne?
Belki de bir “AR ağacı” — yani artırılmış gerçeklik gözlükleriyle insanın kendi hakikatini görmesi için...
Bir de “DAR ağacı” — yani vicdan terazisinde eğrileni doğrultmak için.

Ama kim asılacak oraya? Selfie çubuğunu kılıç gibi taşıyan mı, yoksa üç kuruşluk takipçi uğruna ruhunu satan mı? Yoksa hepsini birden kapsayan koca bir çağ mı?

Bir zamanlar “utanma duygusu insana meleklerden daha üstün kılar” derlerdi. Şimdi utanma duygusu, meleklerin değil algoritmaların algoritmasına yenilmiş durumda.

Belki de artık çağımızın büyük meydanında bir ilan asmak lazım:

“Kayıp aranıyor: Utanma ve kıskanma duygusu. Görenler insana haber etsin.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —