Hayat, çoğu zaman bizi sınayan bir ayna gibidir. Bazen farkında olmadan başkalarının sırtından yürür, bazen ise kendi geçmişimizin gölgesinde kayboluruz. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var: Dün attığımız adımlar, bugün salladığımız kılıcın yönünü belirler.
Düşünün bir an, bir dostunuza, bir arkadaşınıza, bir meslektaşınıza ihanet ettiğinizi… Belki sözlerinle, belki eylemlerinizle onu incittiniz. O an için belki “hak ettin” ya da “zorundaydım” diyorsunuz. Ama hayatın terazisi hiçbir zaman yanılmaz. Dün attığınız adım, bugün size geri döner; ve bazen o geri dönüş o kadar keskindir ki, kendi kılıcınızı kendi elinizle sallamış gibi olursunuz.
Bu köşe yazısını kaleme alırken, günümüz toplumunun en büyük problemlerinden birine dikkat çekmek istiyorum: Empati eksikliği ve hesap sorulmayan ihanetler… İnsan ilişkileri, incelikle kurulmuş bir denge üzerine inşa edilir. Ancak bir kişi, bu dengeyi bozacak kadar aceleci ve düşüncesiz hareket ederse, sonuçlar kaçınılmazdır.
Hikaye tadında düşünün: Ahmet, yıllarca güvenini kazandığı bir arkadaşını arkadan vurur. O an için belki kazançlı çıkmıştır, belki bir avantaj elde etmiştir. Ama kısa süre sonra, o arkadaşının yerine geçen kişi, Ahmet’in güvenini kırar; aynı oyun, aynı ihanet, ama bu sefer Ahmet mağdur olur. İşte hayatın adaleti budur: Günü geldiğinde, kendi ektiğiniz tohum, kendi başınıza düşer.
Ders alınması gereken nokta basittir ama çoğu zaman göz ardı edilir: İnsanlara davranış biçiminiz, yaptığınız ihanetler ve sözleriniz, bir gün size geri dönecek. Dün kimseyi incitmediyseniz, bugün kılıcınızı sallarken bile rahat olabilirsiniz. Ama eğer dün attığınız adımlar, başkasının güvenini kırdıysa, bugün salladığınız kılıç, kendi ellerinize döner.
Bu yüzden hayatın ayarlarını sürekli kontrol etmek gerekiyor. Kendimize şunu sormalıyız:
Dün attığım adımlar, bugün bana geri dönecek mi?
İnsanlara verdiğim zarar, bir gün bana zarar verecek mi?
Kendi kılıcımı kendi elimle mi sallıyorum?
Günümüzde pek çok kişi, hızla ilerleyen hayat temposunda bu soruları sormayı unuttu. Ama unutmayın, her ihanet bir yankı bırakır. Her söz bir iz bırakır. Ve en önemlisi, kendi değerlerinize uymayan her eylem, sizi bir gün yalnız bırakır.
İşte bu yüzden, bugün kılıcınızı sallamadan önce durup bir düşünün. Dün attığınız adımların ağırlığını hissedin. Çünkü hayat, hepimizin sınavıdır ve en büyük dersler, kendi hatalarımızdan gelir.
Unutmayın: İnsan, geçmişinin ve davranışlarının toplamıdır. Eğer dün kimseyi incitmediyseniz, bugün salladığınız kılıç adil ve doğru olur. Ama eğer geçmişiniz ihanetlerle doluysa, o kılıç, eninde sonunda size döner. Hayatın ayarlarını kontrol etmek, hem kendinizi hem başkalarını korumanın tek yoludur.