İlhami İNCEÖZ

Tarih: 19.08.2025 16:21

Klasik Filoloji Alanında İlk Profesörlerimizden, Aksaraylı Prof. Dr. Faruk Zeki Perek

Facebook Twitter Linked-in

Klasik Filoloji Alanında İlk Profesörlerimizden, Aksaraylı Prof. Dr. Faruk Zeki Perek

Aksaray’ın köklü ailelerinden Perek’ler ailesine mensup olan Prof. Dr. Faruk Zeki Perek 1910 yılında Aksaray'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Aksaray’da, lise eğitimini İstanbul Kabataş Lisesinde tamamladı. Büyük Devrim çağında Atatürk’ün emriyle yurtdışına burslu olarak gönderilen ilk öğrencilerden biri olan Faruk Zeki Perek, Londra Üniversitesine bağlı King’s College’de, Klasik Diller ve Edebiyatları alanında eğitim aldı. 

Londra’dan Türkiye’ye döner dönmez Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Filoloji Kürsüsünde Latin Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde, Klasik Filoloji Kürsüsünde öğretim üyesi olarak görev aldı. Yaklaşık 40 sene boyunca aynı bölümde, çeşitli görevlerle geçen çalışma hayatını kürsü başkanlığıyla 1980 yılında emekli olarak tamamladı. Evli ve üç çocuk babası olan Prof. Dr. Faruk Zeki Perek 1999 yılında İstanbul’da aramızdan ayrıldı. Mezarı İstanbul’da aile mezarlığındadır.

Prof. Dr. Faruk Zeki Perek, alanında Latince-Türkçe Sözlük ile üç ciltlik bir Latince Gramer kitabı (1946-1968) hazırlayarak yayınladı. Bir araştırmacı olarak Eski Çağdaki Gramer çalışmaları (1961) ve ‘’Kuran-ı Kerim’’ üzerinde de incelemelerde bulunarak (1986-1998) bunları da, ayrıca kitaplaştırdı.

Aksaray Tarihi araştırmaları için sağlam ve derin bir kaynak konumunda bulunan ‘’Devrim Çağında Aksaray (1910-1930)’’ adlı son kitabı, Milli Mücadele ve yeni Cumhuriyet Dönemi Aksaray’ın serencamını bir anı-anlatı kitabı olarak, verdiği kıymetli bilgilerle geniş bir çerçevede ortaya koyar.

 Kitabın adında da bulunan, ‘’Büyük Devrim Çağı’’ diye tanımlanan dönem kısaca, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı ile ardından devamı olarak kurulan Cumhuriyet Dönemi Türkiye’sinin kuruluşunu ilan ettiği yıllarda, çağın muasır devletlerini yakalamak amacıyla tüm ülke genelinde başlatılan hukuk, eğitim, sağlık, sanayileşme ve kültürel devrim ve reformlarından oluşan modernleşme atılımlarının hızla yapılmaya çalışıldığı dönemdir.

Atatürk’ün ‘’sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum, gür bir alev olarak dönünüz!’’ tenbihiyle taze Cumhuriyetin Büyük Devrim Çağında 1923-1938 yılları arasında eğitim alması ve uzmanlaşması amacıyla farklı alanlarda 700 kadar öğrenci yurt dışına gönderildi. Sanayileşmekte ve kalkınmakta ülkenin ihtiyacı olan alanlarda uzmanlaşmış kadro ihtiyacını karşılamak ve yarınların genç uzmanlarının hızlı bir şekilde yetiştirilmesini sağlamak istiyordu. Bunun için yurt dışı eğitimlerine burslu gönderdiği öğrencilerle, fizik, kimya, matematik, arkeoloji, coğrafya, tarih, mühendislik, dil ve meslek eğitimi alanlarında uzman yetiştirilmesine olanak sağladı. Kitabın anlatıcısı, Prof. Dr. Faruk Zeki Perek de bunlardan biridir.

 

‘’Büyük Devrim Çağında Aksaray 1910-1930’’ Kitabı (1998) Hakkında

Büyük Devrim Çağında kitabının giriş bölümünde Faruk Zeki Perek özellikle bir dönemi anlatan Anı-Anlatı türü kitap yazarlarına, önemli bir metodu dikkate almaları gerektiğini tavsiye eder. O da şudur ki, bir kentin belirli bir dönemini anlatmaya çalışırken yazarın, o kente dair, insanlar, evler, çarşılar, nüfus ve demografik özellikler, coğrafi bilgiler, üretim ve tüketim şekilleri, bitki-hayvan türleri, gelenekler ve alışkanlıklar, kentteki yeni gelişmeler, gündelik haberler gibi unsurların erişildiği kadar detaylıca anlatılmasının gerektiğidir. Bu sayede yazar, şehrin o dönemki gerçek havasını yazıda ortaya çıkarmayı başarmış olur. Ahmet Hamdi Tanpınar’ı hatırlatan bu düsturla, çocukluğunun Aksaray’ını her yönden ortaya çıkaran bilgilere, hatırladığı, öğrendiği veya erişebildiği kadarıyla kitabında yer vermeye çalışmıştır. 

Kendisinin Aksaray hakkında verdiği bilgiler, bize devrim çağı Aksaray’ın canlı portresini net bir şekilde, kolaylıkla göz önüne getirir. Öyle ki, bir yanda çan çalan kiliseler, öte yanda okunan ezanlar ve dolu camiler, çarşıda esnafların büyük çoğunluğunun azınlıklardan oluştuğu şehrin sokaklarından geçen deve kervanları gibi hafızalardaki günlük ve aylık değişen Aksaray mahalle ve insan manzaraları yazar tarafından kayıt altına alınmış sağlam ve canlı hatıralardandır.

1998 yılında tek baskı olarak, yazarın imkanlarıyla yayınlanmış olan bu kitabın günümüzde yeni baskısı bulunmamaktadır. Kitabın basım yeri İstanbul Ram Renk Ayrımı, Boyut Grafik ve Merkez Matbaacılık’tır. Kitabın yayınlanmasında emeği geçen Ömer Dülger’e teşekkür satırları haricinde kitabın basımına dair herhangi bir bilgi kapak sayfalarında bulunmamaktadır. Kapak resmi ve arka kapak resmi olarak kitabın iç görsellerinden Eğri Minare resmi ile Kanlı Pelit altında yazarın fotoğrafı kullanılmıştır. Kitapta yazarın vesikalığı dahil toplamda 19 adet Fotoğraf, Vehbi Çorakçı’ya ait 4 adet belge ve 1 adet de Roma-Bizans Dönemi Aksaray haritasına yer verilmiştir. 

Kitap toplamda 11 bölümden oluşur. Bunlarda ilk ikisi olan Giriş ve Genel Durum bölümlerinde Devrim çağı ve Milli Mücadele döneminin Aksaray’ı hakkında tarihi, sosyo-kültürel bilgiler, genel coğrafi bilgiler yanında, anılar yazar tarafından paylaşılır. Bu bölümlerde kitabın yazılış amacı ve Aksaray’ın genel portresi ortaya konduktan sonra üçüncü bölümde eğitim tarihinden kesitler ve Aksaray’ın eğitim kurumları tarihine dair bilgiler ortaya konur. 

Mahalle mektepleri, Kergi Mektebi, Bölcek Mektebi, Kemeraltı Mektebi, Mevlüt Hoca’nın Mektebi, Zobalak Mektebi, Reşadiye Mektebi, Numune Mektebi ve Aksaray Medreseleri hakkında binaları ve çevresi, öğretim görevlileri, öğrencileri gibi unsurlar detaylıca anlatılır. Mektepler hakkında verdiği bilgilerden sonra, gelecek bölüm olan Çarşılar’a geçmeden de o dönemki vergiler, çarşının genel durumu hakkında bilgiler ortaya konur.

Dördüncü bölüm Çarşılar’da, Aksaray Çarşısı hakkında esnaflar, ticari durum, Çarşı çevresi, Çarşının işleyişi, Buğday Pazarı hakkında bilgilerle, Şeyh Hamid Mahallesi ve Mamasun köyü hakkında kısaca genel bilgiler verilir. Bu bölümde biri Eski Kaymakam konağı, diğeri Eski Buğday pazarı olan iki adet resim paylaşılmıştır.

Beşinci bölüm Ulu Cami’de, Cami’nin Milli Mücadele dönemi kullanımı, Cami görevlileri, cami çevresinin gelişimi, değişimi hakkında bilgiler verilir. Ardından o dönemlerde Aksaray’da yaygın bulunan Değirmen’ler hakkında anılar ortaya konur. Ulu Cami ve Kütüphane binasının bir resmi bulunmaktadır.

Altıncı bölüm Evler’de, Devrim Çağı Aksaray’ında evlerin genel durumları, bağ ve bahçeler, ticari ve sosyo kültürel ilişkiler,mahalleler, ailelerin örf ve adetleri, aile ekonomisi, aile mutfağı gibi konularda bilgiler verilir. Yazarın ailesi hakkında bir kısım bilgileri de buradan öğreniyoruz. Yine Aksaray ve çevresinde yaşayan azınlık aileler hakkında da yazar tarafından hatırladıkları bilgiler bu bölümde anlatılır. Bu bölümde İbrahim Perek ile oğlu Mehmet Perek’in bir arada bulunduğu bir adet resim paylaşılmıştır.

Yedinci bölüm Güzelyurt’da yazarın aile bağları, nüfus mübadelesi dönemi Güzelyurt’un genel ahvali, tarihi ve kültürel değerleri aktarılır.

Sekizinci bölümde Aksaray’ın genel olarak evlenme, kız isteme, nişan, düğün, gelin çıkarma, Hamam kültürü, kına gecesi gibi usuller hakkında bilgiler ortaya konur. 

Dokuzuncu bölümde 11 Ekim-22 Ekim 1996 tarihleri arasında yazarın, aile dostları, şehrin kadim büyükleri, ünlüleri, bilenleri ve hatırlayanları ile gerçekleştirdiği sohbetlerde geçmişteki Aksaray hakkında öğrendikleri, yine konuşanların ağzından yazıya aktarılır. Bunlardan bazı isimler, Üçyıldız Oteli sahibi Kadir Coşkun Üçyıldız, Mehmet Emin Perek, Tahir Ata, Taki Tatlıpınar, Musa Örs’tür. Bu isimler Devrim Çağında Aksaray’ın mezarlıkları, camileri, değirmenleri, çarşıları, okulları, çarşı esnafları hakkında bilgiler aktarır. Yine yazarın Ervah girişinde Kanlı Pelit önünde 1935’te çekildiği bir adet fotoğraf paylaşılmıştır.

Sonrasında Mustafa Ölçekçi, Hüseyin Turgut Yiğidim, Mehmet Dalkılıç, Şahin Başer, Mehmet Dağ, Salahattin Hamzakadı gibi isimlerden Aksaray’ın tarihi ve kültürel durumu, çarşılar, Ulucami ve çevresi, Eğri Minare ve çevresi, şehrin mezarlıkları, veliler, türbe ve tekkeler, tımarhane hakkında öğrenilen bilgiler aktarılır. 

Onuncu bölümde Aksaray’ın köklü ailelerinden Somuncuoğlu Ailesi, Perekler, Gürsoylar, Çorakçılar, Hatılar, Hamzakadılar, Osmanbeyliler, Eseoğulları, Patalaklar, Gürünler ve bazı diğer aileler hakkında soy, şecere, eğitim hayatları, ticari hayatları, aile fertleri, eğitim durumları, Aksaray için verdiği emekler gibi kimi konulardaki bilgiler, eldeki belge, yazı veya fotoğraflarla ortaya konur. Bu bölümde Eğri Minare ve çevresinin fotoğrafı ile Mustafa Pertev Somuncuoğlu ve Kazım Somuncuoğlu’nun birer fotoğrafı paylaşılmıştır. Perekler ailesi kısmında Perekzadeler’den Mustafa Efendi, Şükrü Efendi, Tahir Gürsoy ve Rıfat Gürsoy’un bir arada bulunduğu bir fotoğraf paylaşılmıştır. Çorakçılar ailesinden Vehbi Çorakçı’ya ait bir fotoğraf, Atatürk’ün Vehbi bey’e yolladığı bir telgraf ve aldığı İstiklal Madalyası vesikası ile 2 adet vesikaya ilişik yazı belgesi paylaşılmıştır. Gürsoy ailesi fertlerinden Rıfat Gürsoy, Mithat ve Kemal Tahir Gürsoy’un birer fotoğrafı biyografileriyle beraber paylaşılmıştır. Fotoğrafı paylaşılanlarda diğerleri Hatipzadelerden Hacı Mustafa Efendi, Hacı Besim Efendi, Hacı Esat Efendi’nin evi, Müftü Şükrü Kadıoğlu’dur.

Kitabın son bölümünde, Evliya Çelebi Seyahatnamesindeki Aksaray maddesinin kısa bir özeti ile Roma Bizans döneminde Aksaray ve civarına ait bir adet harita bulunur. Kitap, yazarı Prof. Dr. Faruk Zeki Perek’in otobiyografisi ve bir adet fotoğrafı ile sona ermektedir.

 ‘’Aksaray: Büyük Devrim Çağında (1910-1930) adlı kitabıyla, Faruk Zeki Perek Cumhuriyet’in ilk Dönemi Aksaray tarihi hakkında derin, sağlam, kıymetli bilgiler ortaya koymuştur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —